Sapkınların Mekanı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Osmanlı'da Tımar!

Aşağa gitmek

Osmanlı'da Tımar! Empty Osmanlı'da Tımar!

Mesaj tarafından énsosyaL Perş. Ağus. 13, 2009 10:44 pm

Tımar Osmanlı İmparatorluğu'nda kamu arazisi (mirî) dahilinde yönetimi sipahiye bırakılmış olan verimli topraklara verilen ad. Tımarlık 1831'de ilga edilmiştir.

.köylülerin konumu.!
Tımarda yaşayan köylüler (reâya) ilke olarak bulundukları toprak parçasından ayrılamazlardı. Tımardan ayrılmak isteyen bir köylünün sipahiye tazminat (çift bozan akçesi) ödemesi gerekirdi. Eğer köylü tımarı yasadışı biçimde terk edecek olursa kaçmasından itibaren bazı kanunname düzenlemelerine göre on bazılarına göre on beş seneye kadar sipahi tarafından cebren toprağına geri döndürülebilirdi.

tımar türleri
Sıradan bir tımarın yıllık tarımsal geliri 20.000 akçeden azdı. Bu tür tımarları "tasarruf" eden sipahiler harp durumunda Osmanlı kuvvetlerine bir atlı asker ile birlikte katılırlardı.
Geliri 20.000 akçeden fazla olan tımarlara zeâmet denirdi. Bir zeâmetin yöneticisi ise zâimdi. Zâimlerin görevi sipahilerinkine çok benzemekle beraber rütbece üstündüler. Savaş zamanlarında zâimler tımarlı sipahi ve cebelülerden oluşan süvari birliklerine kumanda eder barış zamanlarında ise bulundukları yörenin emniyet görevlisi (subaşı) işlevini görürlerdi. Zâimlerin zeâmetleri üzerindeki yetkileri bir sipahinin tımarı üzerindeki yetkisinden fazlaydı. Bu konu özellikle vergi toplamada geçerliydi.
hass olup esasen padişah diğer Osmanlı hanedanı mensupları veya beylerbeyleri sancak beyleri gibi yüksek rütbeli devlet görevlilerine gelir kaynağı olarak tevcih edilirdi.

tımar sisteminin faydaları
Tımarlar 15. ve 16. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu'nun tarımsal üretim düzeniyle süvariye dayalı sipahi askerî gücünü ve merkezî otoritenin taşradaki egemenliğini sentezlemeyi başarmış bir askerî-idarî-iktisadî birimdi. Timarda üreticilik yapan reâyâ ve yöneticilik yapan sipahi savaş zamanında kısa sürede bir atlı askere ve alt rütbeli bir subaya dönüşmekteydiler. Söz konusu birim atlı süvarilerin Osmanlı ordusu açısından önemi devam ettiği nispette canlılığını sürdürmüştür. Tımar ateşli silahların ve para ekonomisinin çok sınırlı olduğu çağlarda etkin bir idarî üniteydi. Tımar birlikleri ateşli silah kullanmazlar ok yay ve mızrakla savaşırlardı..

tımarların önemini yitirmesi
Avrupa'da ateşli silahların 16.yüzyıl boyunca yaygınlaşması Avusturya cephesinde atlı süvarilerin ve sipahilerin savaş gücünü azaltmıştı. Bu durum ateşli silahlarla eskiden beri donanmış olanYeniçerilerin önemini arttırdı. Yeniçeriler maaşlarını doğrudan doğruya hazineden nakit para (ulûfe) biçiminde almaktaydılar. Yeniçerileri birlikleri sayısının büyümesi Osmanlı maliyesinde nakit para ihtiyacını artırdı. Nakit gereksinimini hızlı bir biçimde karşılamanın başlıca yolu vergilerin iltizam yöntemiyle toplanmasıydı. Sözü geçen yöntemin 16.yüzyıl sonlarında başat hale gelmesiyle tımarların gerek askerî gerekse ekonomik anlamda belirleyici bir önemleri kalmamıştır. Tımarlar bundan sonra varlıklarını bir kalıntı kurum olarak 19.yüzyılın başlarına değin sürdürecektir.!


Alıntıdır.!
énsosyaL
énsosyaL

Mesaj Sayısı : 952
Sapkin Puan : 2127
Reputation : 7
Kayıt tarihi : 08/08/09
Yaş : 28

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz